Çocuklar
İlk dişhekimi ziyareti için en ideal zaman bebeğin ilk dişleri çıktıktan sonraki altı aydır. Çocuğunuzun dişleri ile ilgili problemler çok erken yaşlarda başlayabilir. Bu dönemde bebeğin beslenmesi, diş bakımı ve emme alışkanlığı hakkında bilgi edinerek ortaya çıkacak problemleri başlamadan önlemek mümkündür.Çocuğunuzun henüz çürük ve ağrısı olmadan dişhekimiyle tanışması, rutin olarak ''sohbet ve kontrol'' ziyaretlerinde bulunması dişhekimi korkusunun önüne geçebilir.
Çocuğumu ve kendimi ilk muayene için nasıl hazırlayabilirim?
Çocuğunuzu dişhekimine götürmeden önce yapılacak işlem hakkında bilgi edinmek en doğru yöntem olacaktır. Genelde dişlerde çok büyük oyuklar oluşmadan ve şiddetli ağrılar başlamadan dişhekimine başvurmak tedavinin hem çocuk hem de hekim açısından daha kolay olmasını sağlar. Ancak, "Doktor iğne yapmayacak " diye ön yargı ile getirilen çocuğa hekim, anestezi yapmak zorunda kalırsa çocuğun hem size hem de hekime güveni kalmaz. Bu nedenle çocuğu tedavi konusunda doğru bilgilendirmek, korkusunu yenmek ve güvenini kazanmak açısından önemli olacaktır.
Çocuklarda dişhekimine karşı korku neden olur? Alınması gereken önlemler nelerdir?
Çocuğunuza diş tedavisinin hiçbir korkulacak yanı olmadığını anlatırsanız, kolaylıkla dişhekimine götürebilirsiniz. Ancak genelde ebeveynler "Uslu olmazsan seni dişçiye götürürüm, o da bir güzel dişini çeker!" sözleriyle dişhekimi kavramını bir korku unsuruna dönüştürür. Bu nedenle:
1. Çocuğun dişhekimine götürülmesi bir ceza anlamı taşımamalıdır. Tam aksine çocuğa dişhekimine severek gideceği bir ortam yaratılmalıdır.
2. Dikkat edilmesi gereken başka bir konu da, dişhekimine gitme ile çocuğun maruz kalacağı ağrı olayı arasında bir çağrışım uyandırmamaktır. Ancak, çocuğa "Dişin hiç ağrımayacak" diyerek onu yanıltmak; ilerideki tedavileri güçleştirir.
2. Dişhekimi ile çocuğun iyi bir diyalog kurması, çocuğun korkusunu yenmesine yardımcı bir faktördür. Bunun için dişhekiminin sorduğu sorulara çocuğun kendisinin yanıt vermesine izin verilmelidir.
Referans: http://www.tdb.org.tr/userfiles/files/PDF_CocuklardaAgizDisSagligi/3_CocugunDishekiminiIlkZiyareti.pdf
1. Çocuğunuza gece son beslenmesinde şekerli gıdalar vermeyin.
2. Biberonla süt içirdikten sonra ağız temizliği için su içirin. Bir parça peynir verin. Emziği kesinlikle şekere,
bala, pekmeze batırmayın.
3. Beslenme sırasında bebeğinizin kaşığını ağzınıza almayın, lokmaları ağzınızdan çıkarıp bebeğe vermeyin.
4. Çocuğunuza şekerli yiyecek ve içecekleri iki öğün arasında vermeyin.
5. Her beslenmeden sonra su vererek ağız içinin temizlenmesi sağlayın.
6. Bebeklere bir yaşından sonra biberon bıraktırılmalı, bardak ve kaşık kullanarak beslenmeye alıştırılmalıdır.
7. Çocuğun doğumundan itibaren her beslenmeden sonra ağız içi ıslak gazlı bezle temizlenmeli, bu işlem
süt dişleri sürdükten sonrada devam etmelidir.
8. İki yaşından itibaren sizin kontrolünüzde günde iki defa dişlerini düzenli fırçalatın. Çocuğunuzun yaşına uygun diş fırçası ve macunu seçin.
9. Diş macununun miktarı bezelye büyüklüğünde olmalıdır.
10. Çocuğunuzun diş macununu yutmamasına dikkat edin.
11. Koruyucu flor uygulaması için dişhekiminize başvurun.
12. Süt dişlerinde çürük varsa mutlaka tedavisini yaptırın.
13. 6 yaşında süt dişlerinin en arkasından süren, ömür boyu ağzımızda kalması gereken 6 yaş dişlerine fissür örtücü uygulatın çürük var ise mutlaka tedavi ettirin.
14. Çocuğunuzu altı ayda bir dişhekimi kontrolüne götürün.
Referans: http://www.tdb.org.tr/tdb/v2/yayinlar/TADS_Brosur/cocuk.pdf
Süt dişleri de tıpkı kalıcı dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir. "Nasıl olsa değişecek!" düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere neden olur. Süt dişlerinin önemini şöyle açıklayabiliriz;
• Süt dişlerinin beslenmede önemi vardır. Çürük dişleri olan çocuklar dişleri ağrıdığı için doğru dürüst yemek yiyemezler. Aynı şekilde dişleri çekilen çocuklar da yemek yiyemedikleri için büyüyüp gelişemezler.
• Genel vücut gelişiminin yanısıra süt dişleri çenelerin gelişimi için de gereklidir. Çürük ya da dişeti problemi nedeniyle dişleri çekilen çocuklarda çeneler çöker ve yaşlı bir görünüm alır.
• Dişler konuşmak için gereklidir. Özellikle konuşmanın öğrenildiği dönemde ön süt dişlerinin eksik olması f,v,s,z,t harflerinin bir alışkanlık haline gelerek ömür boyu yanlış telaffuz edilmesine neden olacaktır.
• Her çocuk gülmeyi sever. Güzel bir gülümseme için ise sağlıklı dişlere ihtiyaç vardır.
• Güzel görünmek büyük küçük her insanın en doğal isteğidir. Çürük ya da eksik dişleri olan çocuklar çirkin göründüklerini düşünerek psikolojik rahatsızlık duyarlar.
• Süt dişlerinin bir diğer görevi de alttan gelen daimi dişlerin yerini korumaktır. 10 çocuğun bir sıraya yanyana oturduğunu düşünün. Bunlardan biri kalktığında diğerleri onun yerine doğru kayarak daha rahat otururlar. Yeni bir çocuk gelip de sıraya oturmaya kalkarsa diğerleri sıkışmak zorunda kalacaktır. Aynı şekilde bir süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler bu boşluğa doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişe yer kalmaz. Bu diş diğerlerini sıkıştırır, sonuç olarak çapraşıklıklar meydana gelir.
Bu nedenlerden dolayı süt dişleri de daimi dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir.!
Referans: http://www.tdb.org.tr/userfiles/files/PDF_CocuklardaAgizDisSagligi/4_SutDisleriTedaviEdilmelimi.pdf
Bebeklerde sık görülen ağız hastalıkları
Bebeklerde de çürük ve diş eti hastalıkları görülebilir. Bunlar yatmadan önce veya gün içinde dişlerin yeterince fırçalanmamasına bağlıdır ve yetersiz ağız hijyeniyle birlikte görülür.
Bir çürük tespit edildiği an hemen tedavi edilmelidir. Diş çürükleri süt dişlerinde daha hızlı ilerler ve yayılır. Tedavi edilmediklerinde ağrıya sebep olabilirler bu da çocuklarımızın gelişimlerini ve genel olarak yaşam kalitelerini etkiler.
Bebeklerde mantar varlığına da sık rastlanır. Beyaz noktalar ya da tabakalar bebeğin ağzında gözlemlenebilir. Bu mantarlar onları öpen yetişkinlerden, oyuncaklarından, steril olmayan emziklerden ve kirli ortamlardan bulaşabilir.
Bebeğin ağzında daha az rastlanan değişiklikler ve hastalıklar da olabilir. Bebeğimizin ağzını zaman zaman kontrol edip, herhangi bir değişiklik gördüğümüzde dişhekimine başvurmalıyız.
Çocuklarda sık görülen ağız hastalıkları ve koruyucu uygulamalar
Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları her yaşta olabilir ve tedavi edilebilir. Koruma en iyi çözümdür.
Diş ark düzensizliklerini fiziksel terapi veya sabit ya da hareketli apareylerle düzenlemek mümkündür.
Çocuklarda ağız kokusu geri burun akıntısı ve dil üzerindeki birikintilerden kaynaklı olabilir.
Dental erozyon, bakteri varlığı olmadan görülen diş yapısının hızlı kaybıdır. Asitli yiyecek, içecek, ilaçlardan, kusma ve refluden kaynaklı diş erozyonları olabilir. Düşük tükürük akışı ve tükürüğün tamponlama kapasitesi bu durumu tetikleyebilir. Diş sıkma ve gıcırdatmadan dolayı da diş sert dokularında kayıp artabilir.
Daha az rastlanan herpes, mantar, ağız kanseri ve hemanjiom da mevcut olabilir. Bu nedenlerle düzenli diş hekimi ziyaretleri önemlidir.
Ayrıca sorumlu bir ebeveyn olarak çocuğumuzun ağzını düzenli kontrol etmeliyiz. Herhangi bir değişimde hemen diş hekimine başvurmalıyız.
Bazı sendromlar ve sistemik rahatsızlıklar diş sürme zamanlarını değiştirebilir ya da bazı ağız hastalıklarını tetikleyebilir. Örneğin diyabet diş eti hastalığı riskini arttırır ve diyabet hastalarında diş eti hastalığına varlığı, kandaki şeker düzeyi kontrolünü güçleştirecektir.
Başka bir örnek olarak ağız solunumu yapan hastalarda tükürük miktarını azalmaktadır, bu da çürük ve diş eti hastalıkları oluşma riskini arttırır. Aynı zamanda baş-boyun pozisyonu ve arkların gelişimini de etkilemektedir.
Çocukluk döneminde diş travmaları
1. Travmaları önlenmesi
Çocuklar doğal olarak keşfetme, başka çocuklarla oynama ve iletişimde olma isteğindedirler. Bu yüzden ağız bölgesini etkileyen kazalar oldukça yaygındır. 4 yaşından sonra, diş hekimleri basketbol, futbol gibi sporları yapan çocukların ağızlarının ve dişlerinin özel yapım plaklarla korunmasını önermektedir. Ayrıca oyun alanları spor salonları kazalara uygun olarak düzenlenmelidir.
2. Travma sonrası yapılması gerekenler
• Kazaya bağlı olarak kırılma, yer değişikliği veya dişin yerinden fırlaması gibi durumlarla karşılaşılabilir.
• Durumun ciddiyetine göre acil yara bakımı için gerekli uygulamaları yapalım ve çocuğumuzu hemen diş hekimine götürelim.
• Yara bölgesi suyla yıkayalım, kayıp veya kırık diş olup olmadığı kontrol edelim
• Eğer kanama varsa, gazlı bezle yavaşça bastırarak durduralım
• Şişmeyi önlemek için buz kompres de yapabiliriz
• Özellikle ön sürekli dişler sık kazaya uğrayan dişlerdir. Bazen kaza sonrası diş yerinden fırlayabilmektedir. Kaza sonucu yerinden fırlayan diş, çocuğumuzun sürekli dişi ise fırlayan diş köküne mümkün olduğunca dokunmadan alalım. Serum fizyolojik veya sütün içinde taşıyarak en kısa zamanda/tercihen 1 saat içinde çocuğumuzla birlikte diş hekimine ulaştıralım.
• Unutmayalım "Erken ve doğru müdahale çocuğumuzun konforu, mevcut dişleri ve ileride çıkacak olan daimi dişlerinin sağlığı açısından önemlidir."
**Çocukluk döneminde diş ve diş arkı pozisyonları
Çocuğunuzun ağzı yutmaya, çiğnemeye, konuşmaya, burundan nefes almaya hiç bir problem olmadan yardımcı olmalıdır. Oluşumsal ya da gelişimsel en ufak bir değişiklik çocukta hemen düzeltilmelidir. Bu hem ağız hem de yüz bölgesi için geçerlidir. Farklı alanlardan uzmanlar ortak çalışarak aynı hastada ortak bir tedavi uygulayabilirler. Örneğin diş hekimi, konuşma uzmanı, kulak burun boğaz uzmanı, psikolog ortak çalışabilirler. Ayrıca ortodontistler dişler ve arklardaki sıralanmalarını sabit veya hareketli apareylerle düzenleyebilirler.
**Koruyucu uygulamalar
1. Florür uygulamaları
Florür, diş yüzeyini güçlendirerek dişlerin çürüğe karşı korunmasında rol alır.
Florür nedir ve ne işe yarar?
Florür, doğada az miktarda bulunan bir mineral olup genelde içme sularımızda karşımıza çıkar. Günlük yiyeceklerde çok az miktarda florür bulunur. Maden suyu, siyah ve yeşil çay, deniz balığı, kepekli ve buğdaylı ekmek ve içme suyu florür açısından zengin gıdalar arasındadır. Ancak bu yollardan alınan florür oranı diş çürüklerini engellemek açısından gayet düşüktür.
Florür dişlerin çürümesini nasıl engeller?
Florür ile çocuğumuzun dişlerini üç şekilde koruruz:
• Florür diş minesinin asitlere karşı direncini artırır.
• Diş plağındaki bakterilerin metabolizmasını yavaşlatır ve dolayısıyla diş minesine saldıran asitlerin
üremesini büyük oranda azaltır.
• Florür, önemli minerallerin diş minesine yerleşmesini sağlar ve başlayan diş çürüğünü onarır.
Dişleri çürükten korumak için öncelikle dişlerimizi florür içeren diş macunuyla fırçalamak gerekmektedir.
Diş hekimi tarafından yapılan florür uygulamaları
Diş hekimi gerekli gördüğü taktirde koruyucu amaçlı florür uygulamaları yapabilir. Bu uygulamalar florürlü jel ve florürlü vernik uygulamalarıdır. Diş hekimi muayenesi sonucunda belirlenen çürük risk durumuna göre 3 ay, 6 ay veya 12 aylık aralıklarla tekrarlanmaları gerekmektedir.
• Florürlü jeller dişlere belirli bir süre özel kaşıklarıyla uygulanır. Uygulama zamanı malzemenin tipine göre 1
dakika ile 4 dakika arasında değişkenlik gösterir.
• Florürlü vernikler dişlerin yüzeylerine fırçayla uygulanır. Tükürükle temas eder etmez sertleşir.
2. Kazein Fosfopeptid (CPP)-Amorf Kalsiyum Fosfat (ACP)
Sütten elde edilen CPP, amorf kalsiyum fosfat CPP-ACP kompleksi çürük önleyici potansiyele sahiptir. CPP-ACP erken çocukluk dönemi çürüklerinin tedavisinde, beyaz nokta lezyonların remineralizasyonunda, erozyonun ve hassasiyetin giderilmesinde ve ortodonti hastalarında kullanılabilmektedir.
3. Diğer koruyucu uygulamalar
Fissür örtücü
Arka dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki fissur adı verilen derin girintili yüzeylerin korunması amacıyla diş hekimleri tarafından uygulanan koruyucu tabakadır. Bu işlem dişler henüz çürümeden, çürüme riski olan kısımların besin artıklarının tutulumunu azaltmak amacıyla dolgu benzeri bir maddeyle kaplanmasıdır. Düzenli olarak kontrol edilmelidir. Özellikle 6 yaş dişlerine koruyucu amaçlı uygulanmaktadır.
Yer tutucu
Süt dişi düşme zamanı gelmeden önce çekilmek zorunda kalınırsa, daha sonra çapraşıklık oluşmaması için henüz sürmemiş sürekli dişlerin yerlerinin korunması gereklidir. Bu nedenle yer tutucu yapılır. Yer tutucu sabit veya hareketli olabilir. Düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Kötü ağız alışkanlıkları
• Dişlerle sert kabuklu gıdaları kırmak, dişlerin arasını kürdanla karıştırmak, kalem vb. ile ağızda oynamak
dişlere zarar verir.
• Parmaklarla dişlere baskı yapmak, dille dişleri itmek gibi kötü alışkanlıklar diş dizisi ve çene yapısını bozar.